[hr]Önceki bölümden... yazdı: Elion, Kuzey Geçidi'nden geçerek hakikatin izini sürdü.
Karşısına çıkanlar, yalnızca geçmişi değil, Lonca’nın tüm kaderini de sarsacaktı.
Yer: Arin Dağları, Mührün Kayalığı
Geçidin sonunda devasa bir taş sütun çıktı karşıma.Elion’un Günlüğü yazdı: Kuzeye yürüdüm. Gözlerim karanlığa alıştı ama zihnim hâlâ bulanık.
Burada… zamanın kendisi kırılmış gibi.
Sütunun ortasında, Lonca’nın simgesi: çift başlı aslan ama ortası çatlak...
“Sıfır Noktası burası.”
diye fısıldadı bir ses arkadan.
Nerith.
Bir zamanlar Lonca’nın şifacısıydı. Ve öldü sanılıyordu.
[hr]
“Elion… neden bizi geride bıraktın?”
Sesi titrekti.
Ellerinde tuttuğu mühür kristali parlıyordu.
Elion cevap veremedi.
Geçmişin yükü, kelimeleri boğuyordu.
Nerith:
> “Bu mühür çözülürse, sadece karanlık değil, unutulmuş olanlar da dönecek.
> Ve sen… hâlâ kararını vermedin.”
[hr]
Elion’un zihninde yankılanan iki ses:
Koruyucu Ses:
“Kırma. Lonca’nın kalanları için umut var.”
Tetikleyici Ses:
“Gerçek, ancak zincirler çözüldüğünde ortaya çıkar.”
[hr]
[center]Eğer bu mühürü kırarsam, tarih yeniden yazılır.
Ama eğer korursam... belki de yalanlara tutunuruz.
Sabah olmadan karar vermem gerekiyor.